Girişimcilikte Doğru Bilinen Yanlışlar

Girişimcilik süreci çok büyük uğraş ve fedakarlık isteyen bir süreçtir. Ancak dışarıdan bakıldığı zaman durum böyle gözükmüyor. Çünkü sadece sonuç odaklı olaya bakıldığı için girişimcilerin oldukça rahat bir yaşam sürdürdüğü, çok büyük başarılar ve paralar kazandığı görüşleri mevcut oluyor. Peki bu aslında böyle midir? Başka hangi yanlış düşünceler vardır? Bu yanlış düşünceleri ele aldığımız girişimcilikte doğru bilinen yanlışlar yazımızda  yer verdiğimiz alt başlıklar şunlardan oluşmaktadır:

  • Fikir her şeydir,
  • Girişimciler sınırsız özgürlüğe sahiptir,
  • Zenginliğe giden kestirme yol girişimciliktir,
  • Başarı ya hemen gelir ya da hiç gelmez,
  • Şirkette tüm yük girişimcinin omzundadır,
  • Girişimci her zaman bir çözüm üretir,
  • Şirketler sadece kendi alanlarında ilerler,
  • İlgili yazılar.

Girişimcilik sektörüne uzaktan bakıldığında akla gelen bir çok şey vardır. Bunlardan biri de başarının çok çabuk kazanıldığı, çok büyük paralar kazanarak çok rahat bir yaşam sürülmesidir. Girişimcilik süreci uzun uğraşlar isteyen bir süreçtir. Bu süreç içerisinde çeşitli zorluklarla karşılaşma ihtimali yüksek olmakla birlikte başarının gelmesi de garanti değildir.

Girişimci olarak çok büyük şirketlere, plazalara, iş ekiplerine sahip bir görünüm sunabilirsiniz dışarıya. Dışarıdan böyle bir izlenim göstermek insanların girişimcilik ile alakalı düşüncelerini de genişletmektedir. Ancak bu görüşlerin çoğu yanlıştır. Çünkü girişimci olmak için illa büyük bir şirkete veya onlarca kişiden oluşan ekiplere sahip olmak gerekmez. Home-office şeklinde bile sadece kendi işinin patronu olarak da girişimci olunabilir. Sadece ortaya çıkarılan bir fikir ve bu fikrin gerçekleşmesi için yine ortaya konan icraat önemlidir. Elbetteki her girişimin, girişimcinin sınırları ve hedefleri farklıdır. Ancak büyük sınırlara ulaşmak içim de küçük başlamak gerektiğini unutmamak gerek.

Peki girişimcilikte doğru bilinen yanlışlar nelerdir? Düşünülen ile gerçekte olan arasındaki farklar nelerdir? İşte dışarıdan insanların girişimcilik hakkındaki yanlış izlenimleri:

Fikir Her Şeydir

Ortaya çıkarılan bir fikrin girişimcilik için yeterli olduğu öngörülmektedir. Ancak durum böyle değildir. Çünkü bir fikri desteklemek için o fikrin mutlaka icraate dönüştürülmesi gerekmektedir. Bahsettiğimiz üzere bir fikrin başarıya dönüşmesi için çok çalışılması gerekir. Ayrıca bunun için de mesleki anlamda teknik bilgi, ekip yönetimi, finansal anlamdaki kontroller gibi etkenler de önemlidir. Tüm bu koşulları kendinde bulan girişimci, fikrini en iyi biçimde çalışmaya döndürebilir. Çoğu kişi ise ortaya bir fikir atar ancak bu fikrin peşinden gitmez. Bu da girişimin askıya alınması demektir bir nevi. Herhangi bir çalışma ve çaba gösterilmeden sadece fikre inanırsanız yanılırsınız. Fikir her şey değildir. Fikri başarıya ulaştıran bu süreç içerisinde çok çalışmak ve her zaman hedeflere odaklanmaktır. Girişimcilikte doğru bilinen yanlışlar arasında bu önde gelmektedir.

Girişimciler Sınırsız Özgürlüğe Sahiptir

Dışarından bakıldığında en büyük yanlış izlenim ise girişimcilerin çok rahat ve özgür bir yaşam sürdürdüğüdür. Kaf dağının her zaman üstüne bakıldığı için durum böyledir aslında. Kaf dağının altındakiler ile ilgilenen girişimciler için durum böyle değildir. Çünkü orada sürekli alınan hatalar, ulaşılamayan hedefler, uykusuz geçen günler, sıkı sık yapılan toplantılar, plan değişiklikleri ve daha bir çok olay dönmektedir. Bu olayları en iyi biçimde yöneten ve düzlüğe çıkan girişimciler başarılı girişimciler olarak nitelendirilirken hiç de özgür bir hayat sürdürdükleri söylenemez. Çünkü bunları gerçeklemek için bir sürü fedakarlık yaptıkları bir gerçektir. Başarıya kolay yoldan değil zor yoldan gitmenin amacındadırlar. Böylelikle başardıklarında kendilerini daha iyi hissederek bu durumun zevkini yaşarlar.

Zenginliğe Giden Kestirme Yol Girişimciliktir

Çok özgür bir yaşam sürmenin yanında büyük paraların da kazanıldığı bir alan olarak nitelendirilen girişimcilik sektörü düşünülenin aksine durumlarla karşı karşıyadır. Tabii ki girişimleri sayesinde çok büyük paralar kazanan ve sürekli başarıya odaklanan girişimcilik hikayeleri mevcuttur. Ancak bunların temelinde çok çalışılması gerektiği ayrıca yine bahsettiğimiz üzere bir sürü fedakarlık gösterilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz. Nitekim çok çalışıp yine çok fedakarlık gösterildiği halde girişimcilikte başarıya ulaşmayan ve istenilen parayı kazanamayan bir çok örnek mevcuttur. Risk analizini iyi yapan, planlarını iyi derecede oluşturan tüm girişimcilerin başarıya ulaşmaları yüksek ihtimaldir.

Başarı Ya Hemen Gelir Ya da Hiç Gelmez

Ya hep ya hiç mantığı girişimcilikte yoktur. Başarı kavramını yakalamak için de uzun ve tempolu bir çalışma sürecine ihtiyaç vardır. Başarının hiç gelmeyeceği düşünülmez. Ya da başarının her zaman geleceği de garanti edilemez. Bu sonucu en iyi derecede görmek açısından çok çalışılması gerektiğini unutmamanız gerekmektedir. Bunun yanı sıra tüm planları en iyi biçimde oluşturmalı ve daha sonrasında ise hedeflere odaklanarak çalışmaları istikrarlı hale getirmek gerekir. Bunların sonucunda başarının gelip gelmeyeceği konusunda daha iyi fikirlere sahip olabilirsiniz.

Şirkette Tüm Yük Girişimcinin Omzundadır

Bir şirkette çalışmalardan her zaman girişimci sorumludur mantığı gerçek değildir. Bir girişimci olarak lider ve yöneticilik yapmak zorundasınız elbette. Ancak büyük bir şirketi yönetiyorsanız bu noktada bir ekibe de ihtiyaç duyarsınız. Bu ekibin de yerine getirmesi gereken sorumlulukları mevcuttur. Bu da tüm sorumlulukların girişimcinin kendisinde toplanmadığının bir kanıtıdır. İş bölümünün yapılması, girişimcinin buradaki rolünün her kesimi kontrol altına alması gibi şeyler gerçektir. Ancak diğer türlü her işi girişimcinin kendisi yapmayacağı gibi tüm yük onda da değildir.

Girişimci Her Zaman Bir Çözüm Üretir

Şirket içinde, iş sürecinde hatalarla karşılaşılması muhtemel bir olaydır. Bu gibi durumlarda girişimcinin olayı çözümlemesi gerekir. Ancak her zaman çözmesi de garanti değildir. Bunun için zaten şirketlerde sık sık toplantılar yapılmakta ve istişarelerde bulunularak problemlerin çözümü için ortak kanıya varılmaktadır. Yani son söz veya çözüm her zaman girişimcinin kendisinde değil, bir ekip halinde yönetilmektedir.

Şirketler Sadece Kendi Alanlarında İlerler

Şirket mantığında şöyle bir gerçek var ki her şirket birbirinden bağımsız değildir. İllaki birbirinden etkilenen ve rekabet halinde olan şirketler de vardır. Hatta belli noktalarda ortaklıklar da kurularak iş sürecinin geliştirilmesi amaçlanır. Bu da şirketlerin sadece kendine odaklanmasının yanlış bir kanı olduğunu, diğer şirketler ile de iletişim ve ortaklık halinde olarak işleri yürüttüğünü açıklar.

Dışarıdan girişimciliği yorumlayan çoğu kişi bu gibi yanlış düşüncelere sahiptir. Yani girişimcilikte her şeyin garanti olduğu, çok kolay başarı ve para kazanıldığı, girişimcinin ise çok rahat bir yaşam sürdürdüğü gibi düşünceler doğru değildir. Elbetteki girişiminde uzun vadeler sonucu çok büyük başarı ve paralara imza atan girişimciler mevcuttur. Ancak başarıya ulaşamayan girişim örnekleri de mevcuttur. Bu da bizi bu görüşlerin her zaman doğru olmadığı gerçeğine çıkarmaktadır.